Son günlerde emekçi halklarımız yeni bir saldırı
dalgası altında eziliyor. Amerikan para tüccarlarının
krizinin faturası ise her zamanki gibi emekçilere
ödetilmeye çalışılıyor. Hiç durmadan "ücretsiz
izin" adı altında bütün sektörlerden binlerce
işçi işten çıkarılıyor.
Sermaye bir kez daha çirkin yüzünü gösteriyor,
işçi sınıfı üzerindeki baskısını arttırmaya çalışıyor.
Buna karşın, bugüne kadar parçalı ve cılız yükselen
sesler artık yavaş yavaş birlikte daha birlikte
ve daha gür çıkıyor. "Krizin Yükünü Halk
Çekmeyecek" şiarı ete kemiğe bürünürken "Soygunculara
Karşı Halk Barikatları" yükseliyor.
İşçi ve emekçiler sermayeye karşı seslerini daha
da yükseltmek için 29 Kasım 2008 Cumartesi günü
Ankara sokaklarını doldurdu.
DİSK, KESK, siyasi partiler, kitle örgütleri,
devrimci yapılar tarafından, haftalar öncesinden
çağrısını yapmaya başladığı "Krizin Bedelini
Ödemeyeceğiz" mitingi için 28 Kasım akşamında
bütün illerden Ankara'ya doğru yola koyuldular.
İstanbul Mecidiyeköy'de Eğitim-Sen önünde bir
araya gelen Halk Kültür Merkezleri ve Gençlik
Cephesi emekçileri araçların kalkış saatine dek
kitleyi coşturarak bir sürpriz yaptılar. 28 Kasım
1820'de dünyaya gelen sosyalist önder ve Generalimiz
Friedrich Engels Yoldaş'ın doğum gününü kutlayan
Devrimci Sosyalist Gençlik "İyi Ki Doğdun
Engels Yoldaş / Gençlik Cephesi" imzalı pankartı
açtılar.
Daha sonra yolculuk başladı ve sabah 800'ü aşkın
araç Ankara'da bir araya geldi. Ankara Garı önünde
toplanarak kortejlerin oluşturulmasının ardından
emekçiler saat 10.00'da Sıhhiye Meydanı'na doğru
yürüyüşe geçti. Kortejlerin en önünde "Krizin
Bedelini Ödemeyeceğiz/ İşsizliğe Zamlara ve Yoksulluğa
Karşı Emek, Demokrasi, Barış!" DİSK imzalı
pankart yer aldı. DİSK ve DİSK'e bağlı sendikaların
ardından, Birleşik Metal-İş, Genel-İş, Nakliyat-İş,
KESK ve KESK'e bağlı sendikalar sırayla yürüyüşe
geçtiler. Özellikle Eğitim-Sen bütün illerden
gelen binlerce üyesiyle mitingin en kalabalık
kortejini oluşturuyordu.
Sendikaların ardından siyasi partiler, devrimci
yapılar ve kitle örgütleri yürüyüşe geçti. Bu
arada Gar önünde bekleyen Halk Kültür Merkezleri
korteji de "İşsizlik, Yoksulluk, Kriz, Zamlar,
Yıkımlar… Hırsızların Saltanatına Karşı Halk Barikatı"
imzalı pankartı, dövizleriyle, sloganlarıyla yürüyüşe
katıldı.
Arama noktalarından geçen kitle 12.00 sularında
miting alanına giriş yapmaya başladı ve saatlerce
süren girişle yaklaşık yüz bin emekçi alanı tümüyle
doldurdu. Kitlenin hepsi alana girmeden başlamayan
miting, alanda artık adım atacak yer kalmadığı
için 14.00'de saygı duruşu ile başladı. Kürsüde
ilk sözü alan TTB başkanı Gencay Gürsoy, işçi
sınıfının mücadelesini selamlayarak kürsüden ayrılırken,
konuşmasına Nâzım Hikmet'ten bir şiirle başlayan
TMMOB başkanı Mehmet Soğancı ise "Kurtuluş
Yok Tek Başına, Ya Hep Beraber, Ya Hiç Birimiz"
sloganıyla konuşmasını bitirdi. Daha sonra miting
tertip komitesi adına DİSK Genel Başkanı Süleyman
Çelebi söz aldı.
Bu arada kürsüde konuşmalar sürerken, arama noktasında
polis provokasyonu yaşandı. SDP korteji alana
girmeye çalışırken polisin pankart sopalarına
el koyma girişiminin ardından kitleye doğrudan
saldırı yapıldı. Bunun üzerine başlayan çatışmada
kitlenin geri çekilmeden polisi püskürtmesi moral
verici bir ayrıntıydı. Emek düşmanlarının bu tavrı
sonucu bariyerleri yıkan kitle alana girdi, gaz
ve plastik mermi kullanan polis tarafından bir
emekçinin ayağı kırılsa da, taş yağmuru altında
kalan polisler geri çekilmek zorunda kaldı.
Miting siyasi parti liderleri, kitle örgütü temsilcilerinin
hep birlikte kürsüye çıkarak birlik mesajı vermelerinin
ardından Grup Kıbele'nin müzik dinletisiyle sona
ererken, son yılların güçlü gösterilerinden biri
olarak emekçilerin belliğine kazındı.








|