1
Ekim'den itibaren uygulanmaya başlanan Sosyal
Sigortalar ve Genel Sağlık Sigortası (SSGSS) Kanunu
ile emekçi halklarımız yoğun bir hak gaspı ve
sömürü ile karşı karşıya kaldı. Kademeli olarak
uygulandığı için tüm sonuçları henüz yurt çapında
algılanamayan yasanın Adana'daki uygulaması, birçoğu
kıt kanaat geçinen, geçinmeye çalışan yoksul emekçi
halklar için tam bir yıkım haline geldi. Kiminin
maaşı kesildi, kiminin ilacı. Kimisi kabarık faturalarla
karşı karşıya gelirken kimisi de hastane kapılarından
döndü… Yasa uygulanmaya başlayana kadar toplumsal
muhalefetle ilgisi olmayan geniş bir kesim, canı
yanınca feryadı bastı.
Yoksul emekçi halkların bu feryadını örgütlülüğe,
siyasal bir tepkiye yönlendirebilmek için Çukurova
Halk Kültür Merkezi olarak bir kampanya başlattık.
Kampanyamızı 16 Kasım 2008 cumartesi günü saat
12.30'da İnönü Parkı'nda gerçekleştirdiğimiz basın
açıklaması ile başlattık. "İnsanca Yaşam
İçin Sağlığımıza Sahip Çıkalım" pankartının
açıldığı basın açıklamasında "Kurtuluş Yok
Tek Başına Ya Hep Beraber Ya Hiç Birimiz!",
"Sağlık Haktır Satılamaz!", "Mezarda
Emekli Olmayacağız!", "Kurtuluş Devrimde
Kurtuluş Sosyalizmde!", "GSS Yasası
İptal Edilsin!", "Gün Gelecek Devran
Dönecek AKP Halka Hesap Verecek!", "Parasız
Eğitim Parasız Sağlık!", "GSS Yasası
Ölüm Demektir!", "Susma Sustukça Sıra
Sana Gelecek!" ve "Yaşasın Devrimci
Kurtuluş Mücadelemiz!" sloganlarının atıldı.
Okunan basın açıklamasında yasanın getirdikleri
ve götürdükleri bir kez daha teşhir edildi. Basın
açıklamasının ardından aynı saatlerde DİSK, KESK
ve diğer demokratik kitle örgütlerinin krize,
işsizliğe, yoksulluğa ve zamlara karşı düzenlediği
yürüyüşe katılan ÇHKM'liler bu yürüyüş ve basın
açıklamasının ardından imza kampanyalarını
da başlattılar.
Ertesi gün Meydan Mahallesi'nde devam eden imza
toplama çalışması, yer yer gösterilen yoğun ilgi
ile bir SSGSS'yi teşhir eylemine döndü.
Kampanya imza toplama ve bildiri dağıtımı çalışmalarıyla
devam edecek.
SAĞLIĞIMIZA
SAHİP ÇIKALIM!
İnsanca Bir Yaşam İçin
Sağlığımıza Sahip Çıkalım
Çalınmasına İzin Vermeyelim!
1 Ekim'den itibaren hastalanan herkes bir
tokat yiyor devletten. Tokadın adı SSGSS.
Hani başbakanın "sigortasız kimse kalmayacak"
yalanıyla reklamını yaptığı ZEHİR. Hastalanan
birisini tedavi etmemenin onu zehirlemekten
farkı yoktur. BUNA İZİN VERMEYELİM!
1 Ekim'den beri sağlık ocakları, onları işleten
doktorlara kiralanarak birer ticarethaneye
çevrildi. Hastanelerde muayene ve tahlil ücretleri
eczaneler aracılığıyla alınmaya başlandı ve
böylelikle hastane kapıları yoksul-emekçi
halka kapandı. 18 yaşını geçen kadınlar, ana-babalarının
sigortalarından yararlanamıyorlar artık.
"18 yaşın altındaki herkese ücretsiz
sağlık hizmeti verileceği" yalanını söylediler
hepimize. Oysa ailesinde sigortalı yoksa hiçbir
çocuğun böyle bir hakkı yok.
Emperyalizmin işbirlikçisi, tekelci patronların
uşağı AKP, böylelikle IMF'nin emirlerini yerine
getirmeye devam ediyor. Bu defa hedef tahtasında
sağlığımız var.
Önce çalışma koşullarımıza saldırdılar. Artık
kimse 8 saatlik işgünü hakkını anımsamıyor
bile. Esnek çalışmayı çalışma yasalarına sokup
patronların bizi istedikleri zaman istedikleri
kadar sömürüp işleri bittiğinde kapı önüne
koymalarını sağladılar. Sonra kıdem, yıpranma
vb. haklarımızı gasp edip bizi mezarda emekliliğe
ya da sigortasız çalışmaya mahkum ettiler.
Şimdi sıra sağlığımızda…
Bize diyorlar ki, "paranız yoksa sağlık
hizmeti de yok". Türkçesi "paranız
yoksa ölün".
1 Ekim'de uygulamaya sokulan SSGSS yasası
bize neler getirdi, neler götürdü kısaca bakacak
olursak ortaya çok net bir tablo çıkıyor.
- Bu yasayla prim ödemeyen hiç kimse sağlık
hizmeti alamıyor. Aileden birinin prim ödemesi
koşuluyla 18 yaşın altındaki çocuklar ve öğrenciler
haricinde herkes, devletten sağlık hizmeti
alabilmek için prim ödemek zorunda. Prim borcu
olan da sağlık hizmeti alamıyor.
- Tüm hastane hizmetlerinden ücret alınıyor.
Bu ücretler eczaneler aracılığıyla alınıyor.
Hastanede para ödenmiyor ama eczanede ödeniyor.
- Emekli olmak için 7000'e çıkarılan prim
gün sayısı, her yıl 100 artarak 9000 yapılacak.
- Bu yasayla kadınlar için 58, erkekler için
60 olan emeklilik yaşı herkes için 65 oldu.
- Emekli maaşları işçi emeklisinden %23, memur
emeklisinden %33 oranında azaldı.
Yukarıya aldığımız sınırlı maddelerden de
anlaşılacağı gibi, herkesin SSGSS'den yararlanacağı
kocaman bir yalandır!
Ülkenin kaynaklarının sınırlı olduğu yalanının
arkasına sığınanlar önce hortumculara, patronlara,
emperyalistlere ödedikleri paraların hesabını
versinler. Sağlık harcamaları 9 milyar dolardan
30 milyar dolara çıktığı halde ülkenin sağlığının
neden daha kötüye gittiğinin hesabını versinler.
Çoğu özel hastanelere akıtılan ve halkın cebinden
çalınmış bu paraların küçük bir kısmıyla bile
sağlık sisteminin birçok sorunu çözülebilir.
Bizler Çukurova Halk Kültür Merkezi çalışanları
olarak SSGSS yasasını kaldırmak için "İnsanca
Bir Yaşam İçin Sağlığımıza Sahip Çıkalım"
kampanyamızı buradan başlatırken tüm emekçi
halklarımızı kampanyamıza katılmaya ve bu
yasayı çöplüğe göndermeye çağırıyoruz.
Artık yalanlara son!.
Artık sağlığımıza, çocuklarımızın geleceğine
sahip çıkmanın zamanıdır!.
Eğer istersek, eğer bir araya gelirsek, eğer
direnirsek onlara geri adım attırabiliriz!.
Bu, dünyada ve ülkemizde yüzlerce kez yapıldı,
bir kez daha yapabiliriz!.
Özgür bir ülkede insanca bir yaşam düş değildir!.
Yeter ki biz örgütlenelim!
Yeter ki biz kaderimizi kendi ellerimize alalım!
Bize güçleri yetmez!
Çünkü biz halkız… Ve örgütlü halk yenilmez!.
Gelin hep birlikte SSGSS'yi çöpe süpürelim!.
Unutmayalım ki, demokratik haklarımızı korumanın
tek yolu mücadele etmektir!
Kurtuluş yok tek başına, ya hep beraber ya
hiç birimiz!
Kurtuluş devrimde Kurtuluş sosyalizmde!
ÇUKUROVA HALK KÜLTÜR MERKEZİ
15.11.2008
|
|