Demokrasi
ve özgürlükler üzerine bol keseden atılan nutuklar
ortalığı kaplarken bütün bu makyajın altındaki
barbarlık bir kez daha kendisini Metris'te ortaya
çıkardı. Yürüyüş dergisi okuru Engin Ceber, dergi
dağıtmak gibi sıradan bir sebep yüzünden önce
gözaltına alındı, işkenceli karakol sürecinden
sonra tutuklandı ve nihayet Metris Cezaevi'nin
kasapları tarafından dövülerek öldürüldü.
Her şey o kadar açıktı ki, bu kez "arkadaşları
öldürdü" ya da "örgüt içi hesaplaşma"
gibi yalanlar uyduramadılar. Mızrak hiçbir yanından
çuvala sığmadı, olayın üzeri örtülemez hale geldi
ve devlet resmen cinayeti sahiplendi. "Tarihte
ilk kez oluyor" yaygaralarıyla ve şüphesiz
yine devleti aklamaya çalışarak Adalet Bakanı
yarım ağızla özür diledi ama öte yandan faillerin
ortalıkta dolanıp durmasına yönelik de hiçbir
şey yapılmadı. "Ortalıkta gez ve dava sonuçlanınca
sıvış" kuralı bir kez daha yürürlüğe kondu.
Engin ve arkadaşlarını "polise mukavemet"
gibi korkunç (!) bir suçtan tutuklayarak Metris
işkencecilerinin eline teslim eden mahkeme, genç
bir insanı döve döve öldürenleri tutuklamaya kıyamadı!
Tam da orada "tutuklamanın sadece bir tedbir
olduğu" kuralı birden anımsandı.
Sonuçta bir şey değişmedi. Engin Ceber, sapasağlam
girdiği bir cezaevinden morg arabasıyla çıktı.
Bunun hesabı verilmedi, verilmeyecek.
Bu ilk kez olmuyor, son kez olmayacağı da kesindir.
Her seferinde "münferit vaka" adı altında
geçiştirilen bu cinayetlerde şimdiye dek yüzlerce
devrimci ve hatta yüzlerce sıradan insan can verdi.
Kıyım makinesi hep çalıştı, çalışıyor.
Ama bütün bu hesapların ahirete kaldığını düşünenler
yanılıyor. Halkın öfkesini hesaplamayanlar yanılıyor.
Devrimci kanına elini bulaştıranlar şimdiye dek
hiç affedilmediler ve bundan sonra da affedilmeyecekler.
Halk Kültür Merkezleri, Engin Ceber'in ailesinin
ve Yürüyüş Dergisi'nden arkadaşlarımızın acılarını
paylaşıyor, onlara devrimci dayanışmasını sunuyor.
Halk Kültür Merkezleri, insanlık onurunun işkenceyi
yeneceğini bir kez daha vurguluyor ve işkencecilerden
hesap sorulacağını tarihe not olarak düşüyor.
Yaşasın Devrimci Dayanışma
İşkenceci Katiller Hesap Verecek
Devrim Şehitleri Ölümsüzdür
16 Ekim 2008
Halk Kültür Merkezleri
ENGİN CEBER'İN KATLEDİLMESİ
ADANA'DA DA PROTESTO EDİLDİ
Herkesin demokratlık
yarışına girdiği günlerde ardı ardına gelen
işkence haberlerine bu defa da işkencede ölüm
eklendi. Bir devrimci, Engin Ceber, karakollardaki
işkencenin üzerine eklenen cezaevi işkencesi
sonucu aramızdan ayrıldı. Yürüyüş Dergisi
sattığı gerekçesiyle gözaltına alınıp polise
mukavemet ettiği gerekçesiyle tutuklanan Engin
Ceber, Metris Hapishanesinde gördüğü işkenceler
sonucu hayatını kaybetti. Devletin işkenceyle
bir devrimciyi katletmesini protesto etmek
için Adana Özgürlükler Derneği 9 Ekim 2008
günü saat 12.30'da Adana İnönü Parkı'nda bir
basın açıklaması gerçekleştirdi. Devrimci
Sosyalistlerin de destek verdiği eylemde "Engin
Ceber Ölümsüzdür", "İnsanlık Onuru
İşkenceyi Yenecek" sloganları atıldı.
ADANA İHD İŞKENCE VE
GÖZALTILARI PROTESTO ETTİ
Son günlerde artan insan
hakları ihlalleri, Adana İHD tarafından 16
Ekim'de yapılan bir basın açıklaması ile protesto
edildi. Saat 12.30'da Adana İHD önünde yapılan
basın açıklamasında Gebze M Tipi Hapishanesinden
çıktıktan sonra gözaltına alınan ESP'li Serpil
Arslan'a Gebze Emniyet Müdürlüğü'nde işkence
yapılması, Yürüyüş Dergisi satarken gözaltına
alınan Engin Ceber'in gözaltında ve cezaevinde
gördüğü işkenceler sonucu katledilmesi ve
üç gündür Çukurova Üniversitesinde yaşanan
polis saldırıları ve gözaltılar protesto edildi.
"İnsanlık Onuru İşkenceyi Yenecek"
sloganlarının atıldığı basın açıklaması böylelikle
sona erdi.
|
|