İstanbul'da
bu yılki 8 Mart kutlamaları yine iki ayrı yaklaşım
ve bakış açısının yansıması halinde gerçekleşti.
Kadıköy'deki ilk miting, saat 11.00'de Tepe Natilius
önünde bir araya gelen Emekçi Kadınlar Derneği,
Demokratik Özgür Kadın Hareketi, SDP ve EHP'li
kadınlar, Feministler, ATV-Sabah, Desa ve Kızılay
Kan Merkezi'nde grev ve direnişte olan işçi kadınlar
ile KESK ve DİSK'li kadınlar, Anarşist Kadınlar
tarafından yapıldı. "Biz Kadınlar Erkek Egemen
Kapitalist Sisteme Karşı Direniyoruz. Israrlıyız
Kararlıyız!-İstanbul 8 Mart Kadın Platformu"
ortak pankartı ardında bir araya gelen bu mitingdeki
eylemciler miting alanına erkekleri almamayı tercih
ettiler. Miting alanı ise mor ve ağırlıklı olarak
da sarı-kırmızı-yeşil renge bürünmüştü. Sabahat
Tuncel'in katıldığı miting Koma Arzen'in müzik
dinletisinin ardından sona erdi.
Daha sonra ise devrimci grup ve yapıların düzenlediği
8 Mart mitingi başladı. 8 Mart Dünya Emekçi Kadınlar
Günü'nü devrimci özüne yakışan bir şekilde kutlamak
isteyen eylemciler bir araya geldiler. Devrimci
8 Mart'ı kutlamak için bir araya gelen kurumlar
BDSP, Belediye İş 2 No'lu Şube, SES İstanbul 1
No'lu Şube, ÇHD, Deri-İş Genel Merkezi, Demokratik
Kadın Hareketi, Devrimci Hareket, Devrimci 78'liler
Federasyonu, Divriği Kültür Derneği, Halk Cepheli
Kadınlar, Halk Kültür Merkezleri, Kaldıraç, ODAK,
PSAKD Marmara Şubesi, Partizan, PDD, Proletaryanın
Kurtuluşu, TUDEF ve TKP "Cinsel, Ulusal,
Sınıfsal, Sömürüye, Emperyalist Saldırganlığa,
Yolsuzluğa, Gericiliğe ve Ezilmeye Karşı Kadınlar
Mücadeleye" ortak pankartına imza attılar.
Bunların yanı sıra eylemde Devrimci Parti Mücadelesinde
Devrimci Komünistler, Sinter İşçileri, Gürtaş
İşçileri, DESA İşçileri, KÖZ Gazetesi de yer aldı.
Miting Tepe Nautilus önünde saat 13.00'de bir
araya gelen kurumların saat 14.00'de buradan Kadıköy
İskele Meydanı'na yürüyüşe geçmeleriyle başladı.
Atılan sloganlarda, dövizlerde, pankartlarda buram
buram hissedilen kızıl bir 8 Mart oldu. Yürüyüş
sırasında sık sık atılan sloganlar ise; "Kadın
Erkek Elele Mücadeleye", 8 Mart kızıldır
kızıl kalacak!" "Her gün 8 Mart Her
Gün Kavga!", "Yaşasın Devrimci Dayanışma!",
"Jin Jiyan Azadi! "Kadına Yönelik Şiddete
Son!", "Erkek Egemen Zihniyete Son!",
"Özgür Kadın, Örgütlü Kadındır!", "Kimsenin
Namusu Olmayacağız!",
"Biji Heşd Adare", "Anların Öfkesi
Katilleri Boğacak" şeklindeydi. Halk Kültür
Merkezi emekçileri mitinge "Krize, İşsizliğe,
Yoksulluğa Karşı Emekçi Kadınlar Mücadeleye-Halk
Kültür Merkezleri" imzalı pankartıyla katılırken,
HKM ve Devrimci Sosyalist Gençlik bayrakları taşıdılar.
Miting alanına girerken ise kolluk güçlerinin
arasından fırlayan elinde T.C bayrağı ve kurt
işareti yaparak provokasyon yaratmaya çalışanlara
karşı ise cevabını gerekli şekilde verdiler. Bütün
kitlenin alana girmesinin ardından miting programına
geçilerek, 8 Mart'ta yakılarak can veren kadın
emekçilerin şahsında bütün devrim ve sosyalizm
şehitleri adına bir saygı duruşuyla miting başladı,
kadın temsilcilerin konuşmalarının ardından ise,
halen grevlerine devam eden
DESA, Gürsaş ve Sinter işçileri temsilcileri birer
konuşma yaparak 8 Mart Dünya Emekçi Kadınlar gününü
kutladılar.
Mitingde aynı zamanda hala savaşı sıcak bir şekilde
yaşayan, mücadelesini ise aynı sıcaklıkta devam
eden Filistin'den FHKC politbüro üyesi Mariam
Abu Dagga'dan gelen bir mesaj okundu, okunan mesajın
ardından Filistin mücadelesi selamlanarak, İsrail
Siyonizmi ve emperyalizm lanetlendi. Sınıf dayanışmasının
gerekliliğini vurgulan miting Grup Munzur'un katılımıyla
devam etti. Grup Munzur marşları ve türkülerini
dünya emekçi kadınları için söyledil. Miting,
Gazi Mahallesi katliamını protesto eylemine yapılan
çağrılarla sona erdi.
FHKC Politbüro Üyesi Meryem
Abu Dagga'dan
8 Mart Mesajı
Ey dünyanın mirası,
ey Türkiye'deki dostlar, ey ilerlemenin
güçleri, özgürlük ve sosyalizm.
Barış, dünyanın tüm insanlarına özgürlük
ve sosyal adalet için insan haklarını garanti
eder.
Size işgal altındaki toprağı, Filistin'i,
iğrenç İsrail işgaline karşı direncin merkezi
Gazze'yi anlatıyorum.
F16 uçakları tarafından yıkılan enkaza dönmüş
evleri ve hastaneleri.
Sivil insanlarımıza karşı Amerika ve bazı
batı ülkeleri tarafından destek için kullanılan
ve hazır bulundurulan, uluslar arası yasalara
göre yasaklanan fosfor bombalarıyla öldürülmüş
kalıntılar içindeki çocuk ve kadınları.
Çalınmış toprağımız, babalarımızın ve büyükbabalarımızın
toprağı için, özgürlük ve insanlık için,
sosyalist ilerleme için…
Amerikan emperyalizmi ve İsrail Filistin
halkına, dünyanın emekçi insanlarına ve
de Filistin kadınlarına karşı ırkçı ve faşist
yöntemini sürdürmekte ısrar ediyor, Chicago'da
dokuma fabrikasında yüreği tamamen kar,
hırs ve açgözlülükle dolu işverenler önündü
çalışanların başına gelenleri hatırlayın!
Aynı şekilde Siyonist varlık bizim insanlarımıza
karşı Amerikan yapımı tüm yıkıcı silahlarını
kullandı, iki yıl boyunca kabul edilemez
bir yaşama sebep olan kuşatma artarak devam
etti.
Kuşatma Gazze'yi büyük bir hapishaneye dönüştürdü
ve amaçları suyu, elektiriği, gazı, ilacı,
işin olmadığı dünyanın en büyük hapishanesi
yapmaktı.
Bütün bunların ötesinde, İsrail güçleri
iki ay öncesi Gazze'ye karşı en güçlü ve
en büyük atak yaparak geldi, evleri, camileri,
hastaneleri ve okulları yani her şeyi yaktı.
Okulları yıkıldı, evleri yıkıldıktan sonra
okullarda yaşayan insanların kafalarının
üzerine okullar yıkıldı.
Sivil araçlar ve ambulanslar bile denizden,
karadan ve hava saldırılarından korunamıyordu.
Siyonist askerler kurbanlarının kanlarından
keyif alıyorlardı ve ambulansların yaralı
insanları almasına izin vermiyorlardı ve
yaralılara yaklaşan kişileri öldürüyorlardı.
Babaların, annelerin gözlerin önünde çocuklarını
öldürdüler, pek çok aile yok edildi ve görgü
tanığı olanlar bu korkunç suçları ve gördüklerini
diğerlerine anlatmayı sürdürdüler.
Ne yazık ki, tüm bu olanlar dünyanın, demokrasi
rolü oynayan dünyanın gözlerin önünde oldu.
Savaş Hamas hareketini sonlandırmak değil
projelerini hayata geçirmeyi amaçlıyordu,
televizyon ekranlarında yalan söylüyorlardı.
Çünkü Hamas toplumun bir parçası, bütün
toplum değil.
Bütün insanlar kuşatmaya karşı direniyor.
Her çocuk, her kadın saldırı uçaklarına
bedeniyle, yaşamak için ısrar ederek direniyor.
Filistinli kadınlar Filistin meselesinden
büyük rolleri olduğu için kendileriyle gurur
duyuyorlar ve emperyalizmin ve Siyonizmin
çirkin yüzünün ortaya çıkması için bu mücadeleye
devam ediyorlar.
Büyük şehitlerimiz George Habbaş gibi ve
bizim tutsaklarımız Ahmed Saadat ve Marwan
El Barguti'nin çizdiği yolda kuşatma bitene
kadar ve çalınmış anavatanımız özgürlüğüne
kavuşana kadar devam edeceğimize 8 Mart
günü söz veriyoruz.
Bütün bunlarla birlikte, Filistin'in bölünmüşlüğüne
en büyük problem olduğunun farkındayız,
bu yüzden bütün partiler, kişiler ve arkadaşlar
ve sizlerle bölünmenin bitmesi için, Hamas
ve El Fetih arasında bir hat oluşturarak
birleşik bir Filistin için ve Fetih, Hamas
ve diğer partilerin hedefi olan İsrail'e
suçlarıyla yüzleştirebilmek için çalışacağız.
Sizin desteğinize güveniyoruz, düşmanlarımız
ortaktır fakat bizim bir zaferimiz bir de
Siyonizm ve emperyalizm olan bir düşmanımız
var.
Filistinli kadınlar sizinle birlikte siyonizme,
emperyalizme ve insanların düşmanlarına
karşıdır.
|
|