Güncel
Şehitlerimiz
Barikat
Kültür
Tarih
Kitaplar
Dizi Yazılar
Görüşler
Linkler
Ana Sayfa
 
Arşiv
Makale Dizini


 

 

 

8 Mart'ta Emekçi
Kadınların Sesi Yükseldi

08 Mart 2009

İstanbul'da bu yılki 8 Mart kutlamaları yine iki ayrı yaklaşım ve bakış açısının yansıması halinde gerçekleşti.
Kadıköy'deki ilk miting, saat 11.00'de Tepe Natilius önünde bir araya gelen Emekçi Kadınlar Derneği, Demokratik Özgür Kadın Hareketi, SDP ve EHP'li kadınlar, Feministler, ATV-Sabah, Desa ve Kızılay Kan Merkezi'nde grev ve direnişte olan işçi kadınlar ile KESK ve DİSK'li kadınlar, Anarşist Kadınlar tarafından yapıldı. "Biz Kadınlar Erkek Egemen Kapitalist Sisteme Karşı Direniyoruz. Israrlıyız Kararlıyız!-İstanbul 8 Mart Kadın Platformu" ortak pankartı ardında bir araya gelen bu mitingdeki eylemciler miting alanına erkekleri almamayı tercih ettiler. Miting alanı ise mor ve ağırlıklı olarak da sarı-kırmızı-yeşil renge bürünmüştü. Sabahat Tuncel'in katıldığı miting Koma Arzen'in müzik dinletisinin ardından sona erdi.
Daha sonra ise devrimci grup ve yapıların düzenlediği 8 Mart mitingi başladı. 8 Mart Dünya Emekçi Kadınlar Günü'nü devrimci özüne yakışan bir şekilde kutlamak isteyen eylemciler bir araya geldiler. Devrimci 8 Mart'ı kutlamak için bir araya gelen kurumlar BDSP, Belediye İş 2 No'lu Şube, SES İstanbul 1 No'lu Şube, ÇHD, Deri-İş Genel Merkezi, Demokratik Kadın Hareketi, Devrimci Hareket, Devrimci 78'liler Federasyonu, Divriği Kültür Derneği, Halk Cepheli Kadınlar, Halk Kültür Merkezleri, Kaldıraç, ODAK, PSAKD Marmara Şubesi, Partizan, PDD, Proletaryanın Kurtuluşu, TUDEF ve TKP "Cinsel, Ulusal, Sınıfsal, Sömürüye, Emperyalist Saldırganlığa, Yolsuzluğa, Gericiliğe ve Ezilmeye Karşı Kadınlar Mücadeleye" ortak pankartına imza attılar. Bunların yanı sıra eylemde Devrimci Parti Mücadelesinde Devrimci Komünistler, Sinter İşçileri, Gürtaş İşçileri, DESA İşçileri, KÖZ Gazetesi de yer aldı.
Miting Tepe Nautilus önünde saat 13.00'de bir araya gelen kurumların saat 14.00'de buradan Kadıköy İskele Meydanı'na yürüyüşe geçmeleriyle başladı. Atılan sloganlarda, dövizlerde, pankartlarda buram buram hissedilen kızıl bir 8 Mart oldu. Yürüyüş sırasında sık sık atılan sloganlar ise; "Kadın Erkek Elele Mücadeleye", 8 Mart kızıldır kızıl kalacak!" "Her gün 8 Mart Her Gün Kavga!", "Yaşasın Devrimci Dayanışma!", "Jin Jiyan Azadi! "Kadına Yönelik Şiddete Son!", "Erkek Egemen Zihniyete Son!", "Özgür Kadın, Örgütlü Kadındır!", "Kimsenin Namusu Olmayacağız!", "Biji Heşd Adare", "Anların Öfkesi Katilleri Boğacak" şeklindeydi. Halk Kültür Merkezi emekçileri mitinge "Krize, İşsizliğe, Yoksulluğa Karşı Emekçi Kadınlar Mücadeleye-Halk Kültür Merkezleri" imzalı pankartıyla katılırken, HKM ve Devrimci Sosyalist Gençlik bayrakları taşıdılar. Miting alanına girerken ise kolluk güçlerinin arasından fırlayan elinde T.C bayrağı ve kurt işareti yaparak provokasyon yaratmaya çalışanlara karşı ise cevabını gerekli şekilde verdiler. Bütün kitlenin alana girmesinin ardından miting programına geçilerek, 8 Mart'ta yakılarak can veren kadın emekçilerin şahsında bütün devrim ve sosyalizm şehitleri adına bir saygı duruşuyla miting başladı, kadın temsilcilerin konuşmalarının ardından ise, halen grevlerine devam eden DESA, Gürsaş ve Sinter işçileri temsilcileri birer konuşma yaparak 8 Mart Dünya Emekçi Kadınlar gününü kutladılar.
Mitingde aynı zamanda hala savaşı sıcak bir şekilde yaşayan, mücadelesini ise aynı sıcaklıkta devam eden Filistin'den FHKC politbüro üyesi Mariam Abu Dagga'dan gelen bir mesaj okundu, okunan mesajın ardından Filistin mücadelesi selamlanarak, İsrail Siyonizmi ve emperyalizm lanetlendi. Sınıf dayanışmasının gerekliliğini vurgulan miting Grup Munzur'un katılımıyla devam etti. Grup Munzur marşları ve türkülerini dünya emekçi kadınları için söyledil. Miting, Gazi Mahallesi katliamını protesto eylemine yapılan çağrılarla sona erdi.

FHKC Politbüro Üyesi Meryem Abu Dagga'dan
8 Mart Mesajı

Ey dünyanın mirası, ey Türkiye'deki dostlar, ey ilerlemenin güçleri, özgürlük ve sosyalizm.
Barış, dünyanın tüm insanlarına özgürlük ve sosyal adalet için insan haklarını garanti eder.
Size işgal altındaki toprağı, Filistin'i, iğrenç İsrail işgaline karşı direncin merkezi Gazze'yi anlatıyorum.
F16 uçakları tarafından yıkılan enkaza dönmüş evleri ve hastaneleri.
Sivil insanlarımıza karşı Amerika ve bazı batı ülkeleri tarafından destek için kullanılan ve hazır bulundurulan, uluslar arası yasalara göre yasaklanan fosfor bombalarıyla öldürülmüş kalıntılar içindeki çocuk ve kadınları.
Çalınmış toprağımız, babalarımızın ve büyükbabalarımızın toprağı için, özgürlük ve insanlık için, sosyalist ilerleme için…
Amerikan emperyalizmi ve İsrail Filistin halkına, dünyanın emekçi insanlarına ve de Filistin kadınlarına karşı ırkçı ve faşist yöntemini sürdürmekte ısrar ediyor, Chicago'da dokuma fabrikasında yüreği tamamen kar, hırs ve açgözlülükle dolu işverenler önündü çalışanların başına gelenleri hatırlayın!
Aynı şekilde Siyonist varlık bizim insanlarımıza karşı Amerikan yapımı tüm yıkıcı silahlarını kullandı, iki yıl boyunca kabul edilemez bir yaşama sebep olan kuşatma artarak devam etti.
Kuşatma Gazze'yi büyük bir hapishaneye dönüştürdü ve amaçları suyu, elektiriği, gazı, ilacı, işin olmadığı dünyanın en büyük hapishanesi yapmaktı.
Bütün bunların ötesinde, İsrail güçleri iki ay öncesi Gazze'ye karşı en güçlü ve en büyük atak yaparak geldi, evleri, camileri, hastaneleri ve okulları yani her şeyi yaktı. Okulları yıkıldı, evleri yıkıldıktan sonra okullarda yaşayan insanların kafalarının üzerine okullar yıkıldı.
Sivil araçlar ve ambulanslar bile denizden, karadan ve hava saldırılarından korunamıyordu. Siyonist askerler kurbanlarının kanlarından keyif alıyorlardı ve ambulansların yaralı insanları almasına izin vermiyorlardı ve yaralılara yaklaşan kişileri öldürüyorlardı.
Babaların, annelerin gözlerin önünde çocuklarını öldürdüler, pek çok aile yok edildi ve görgü tanığı olanlar bu korkunç suçları ve gördüklerini diğerlerine anlatmayı sürdürdüler.
Ne yazık ki, tüm bu olanlar dünyanın, demokrasi rolü oynayan dünyanın gözlerin önünde oldu.
Savaş Hamas hareketini sonlandırmak değil projelerini hayata geçirmeyi amaçlıyordu, televizyon ekranlarında yalan söylüyorlardı.
Çünkü Hamas toplumun bir parçası, bütün toplum değil.
Bütün insanlar kuşatmaya karşı direniyor. Her çocuk, her kadın saldırı uçaklarına bedeniyle, yaşamak için ısrar ederek direniyor.
Filistinli kadınlar Filistin meselesinden büyük rolleri olduğu için kendileriyle gurur duyuyorlar ve emperyalizmin ve Siyonizmin çirkin yüzünün ortaya çıkması için bu mücadeleye devam ediyorlar.
Büyük şehitlerimiz George Habbaş gibi ve bizim tutsaklarımız Ahmed Saadat ve Marwan El Barguti'nin çizdiği yolda kuşatma bitene kadar ve çalınmış anavatanımız özgürlüğüne kavuşana kadar devam edeceğimize 8 Mart günü söz veriyoruz.
Bütün bunlarla birlikte, Filistin'in bölünmüşlüğüne en büyük problem olduğunun farkındayız, bu yüzden bütün partiler, kişiler ve arkadaşlar ve sizlerle bölünmenin bitmesi için, Hamas ve El Fetih arasında bir hat oluşturarak birleşik bir Filistin için ve Fetih, Hamas ve diğer partilerin hedefi olan İsrail'e suçlarıyla yüzleştirebilmek için çalışacağız.
Sizin desteğinize güveniyoruz, düşmanlarımız ortaktır fakat bizim bir zaferimiz bir de Siyonizm ve emperyalizm olan bir düşmanımız var.
Filistinli kadınlar sizinle birlikte siyonizme, emperyalizme ve insanların düşmanlarına karşıdır.


 
 

 

[email protected]
Sosyalist Barikat / Aylık Sosyalist Dergi
Yönetim Yeri: Çakırağa Mah. Abdüllatif Paşa Sk. 4/5 Aksaray-İstanbul
0212 632 23 19