Emekçilerin
kenti İstanbul bir kez daha bizleri sokağa, eyleme,
direnmeye çağırıyor!
IMF ve Dünya Bankası'nın yıllık toplantısı 6-7
Ekim'de İstanbul'da yapılacak. Dünya halklarının
baş belası, emperyalistlerin tahsilatçısı bu iki
hırsızlık şebekesi gelecekler ve kentimizin sokaklarını
kirletecekler. Dünyanın efendileri oturup dünyanın
yoksulları ve ezilenleri için kararlar alacaklar,
binlerce soygun uzmanı, yüzlerce satılık işbirlikçi
nasıl yeni soygun yöntemlerini bulacaklarını tartışacaklar.
Türkiye'nin işbirlikçi uşaklarının etekleri zil
çalıyor!
"Misafir"lerini iyi ağırlayabilmek,
onlardan bir küçük aferin almak için sekiz takla
atıyorlar. Aceleyle bitirmek istediği kongre binalarında
şu ana kadar dört işçi öldü bile. Efendilerinin
güvenliğini ise İkitelli'nin emekçilerinin hayatından
daha çok önemsiyorlar, polis ordularını şimdiden
hazırlıyorlar.
Bizim kabusumuz onların sevincidir!
Bizim düşmanımız onların dostudur!
Biz emekçileriz! Hayatı yaratan biziz!
Biz olmasak hayat durur, tek bir yaprak yerinden
kımıldamaz; tek bir tekerlek dönmez; tek bir çivi
çakılmaz.
Biz olmasak onların borsaları, para piyasaları
ve bütün diğer alavere dalavereleri bir tek gün
bile sürmez.
Biz olmasak onların İstanbul'a gelmek için bindikleri
uçaklar inmez, kaldıkları otellerin suları akmaz,
kentin orta yerinde açlıktan bayılırlar.
Peki ne yapacağız?
Sokaklarında haydutlar cirit atarken İstanbul'a
susmak yakışır mı?
Caddelerinde hırsızlar dolaşırken İstanbul'a evinde
oturup kalmak yakışır mı?
Ordular ülkeleri ve kentleri tanklarıyla, postallarıyla
işgal ederler; IMF nedir peki? Ülkeleri borçla,
baskıyla, istikrar programlarıyla soymak ve işgal
etmek aynı şey değil midir?
Peki biz ne yapacağız?
Gelin, bu kentin emekçilerin kenti olduğunu
onlara gösterelim!
Gelin onlara İstanbul'un dikensiz gül bahçesi
olmadığını onlara gösterelim!
Gösterelim ve ayaklarını denk alsınlar!
Devrimciler, emekçiler, emekten ve özgürlükten
yana olanlar o gün sokaklarda olacak; emekli maaşından
hangi ovaya neyin ekilip neyin ekilmeyeceğine
dek her şeye karar verenlere, yoksulluğumuzun
sebebi olanlara karşı sesimizi yükseltmek için
sokaklara çıkacağız. Bu herkesin görevidir! Sendikalar,
meslek örgütleri, bütün emekten yana olan güçler
IMF ve Dünya Bankası'na bu toplantıyı yaptırtmamakla
yükümlüdürler.
Sadece protesto yetmez! Yasak savar gibi şöyle
bir-iki slogan atmak yetmez! Kimse "ne yapalım
biz bu kadarını yaparız" diyemez! Yoksulluğumuzu
inşa edenler burnumuzun dibinde yeni hırsızlık
planları yaparken kimse üstünkörü eylemlerle yetinemez.
Bu toplantıyı yaptırmamak, onları zora sokmak
için pek çok yol ve yöntem vardır. Halkın kendini
hırsızlara karşı savunma yöntemlerinin hepsi de
meşrudur, hepsi de emekçilerin hakkıdır. Geçecekleri
yollar, kalacakları oteller, toplanacakları binalar,
vb. vb… hepsi ama hepsi eylem mekanlarıdır. Yoksulların
kendi haklarını savunmaları hiçbir biçimde suç
oluşturmaz, kimse evine giren hırsızı engellediği
için suçlanamaz.
İşçiler, işsizler, kadınlar, gençler, kamu emekçileri,
öğretmenler, sağlıkçılar, mühendisler, hepimiz
ama hepimiz düşmanımızla karşı karşıyayız! Sendikalarımız
ve meslek örgütlerimiz dünyanın her köşesindeki
sendikaların gösterdiği sorumluluğu yerine getirmek
zorundadır. Ama onların bu sorumluluğu göstermemesi
halinde hiçbir emekçi 6-7 ekim günü evinde oturmak
zorunda değildir. Sokaklar emekçilerindir ve her
emekçi bu direniş özgürlüğünü kullanabilir, kullanmalıdır.
Emek ve Özgürlük Cephesi, "IMF ve
Dünya Bankası Karşıtı Birlik" içinde yer
alarak şu andan itibaren sokaklarda olacaktır.
Şu andan itibaren bütün sokaklar artık eylem alanıdır.
6-7 Ekim günlerinde ise meşru savunma hakkımızı
kullanacağız.
Emek ve Özgürlük Cephesi, bütün emekçileri
IMF/DB hırsızlarına karşı mücadeleye çağırıyor!
Emek ve Özgürlük Cephesi, soyguncuları
defetmek için bütün halkı sokaklara çağırıyor!
Emek ve Özgürlük Cephesi, özgür bir ülke
ve insanca yaşam için savaşıyor!
Bizler emekçileriz; misafiri
severiz ama hırsızları asla!
Sokaktayız, herkesi sokağa çağırıyoruz!
İstanbul, dikensiz gül bahçesi değildir!
Kahrolsun emperyalist soyguncular!
Yaşasın halkın direniş gücü!
Yaşasın emekçilerin birliği!
Yaşasın özgür ülke insanca yaşam mücadelemiz!
12
Eylül 2009
Emek ve Özgürlük Cephesi
|